Welcome to Our Website

Kardeşi, Jeffrey Epstein’ın ölümünün yeniden soruşturulmasını istiyor: “Kattaki başka bir mahkûm öldürmüş olabilir”

T24 Dış Haberler

ABD’de kız çocuklarına yönelik cinsel istismar, pedofili ve fuhuş ağı oluşturmaktan gözaltında tutulurken ölü bulunan Amerikalı milyarder Jeffrey Epstein‘ın kardeşi Mark Epstein, kardeşinin ölümüyle ilgili tam bir soruşturma yapılması talebinde bulundu. 

Jeffrey Epstein’ın kardeşi Mark Epstein, “Ölümüyle ilgili tam bir soruşturma yapılmasını istiyorum. Otopsi, cesedin fotoğrafları, yanlışlıklarla dolu saçma sapan Adalet Bakanlığı raporu da dahil olmak üzere tüm kanıtlara bakarsanız, bunun bir intihar olduğu sonucuna asla varamazsınız – ama neye dayanarak?” dedi. 

“Kattaki başka bir mahkûm onu öldürmüş olabilir”

Mark Epstein, kattaki başka bir mahkûmun kardeşinin hücresine girip onu öldürmüş olabileceğini düşündüğünü ve kendisine o gece tüm hücre kapılarının kilitli olmadığının söylendiğini belirtiyor. Ancak Adalet Bakanlığı raporuna göre, Epstein’ın hücre kapısını görmüş olabilecek hücre arkadaşları içeri giren kimseyi görmediklerini söylemişti. Epstein’ın hücre kapısını gösteren bir kamera o gece kayıt yapmıyordu.

Ne olmuştu?

Epstein intihar gözetiminde değildi ve hücresinde yalnızdı. O gün Epstein’ı korumaktan sorumlu iki infaz koruma memuru daha sonra cezaevi kayıtlarında tahrifat yapmakla suçlandı. Maxwell’in 2021 yılında mahkum edilmesinden kısa bir süre sonra suçlamalar düşürüldü.

Epstein’ın ölümünden günler sonra, dönemin ABD başsavcısı Bill Barr, “bu tesisteki son derece endişe verici ve kapsamlı bir soruşturma gerektiren ciddi usulsüzlükleri” eleştirdi ve “yaşananların temeline inme” sözü verdi.

Epstein’ın şu anda Florida’da bir hapishanede 20 yıl hapis yatan Maxwell ile birlikte düzenlediği seks ticareti komplosunun, çoğu reşit olmayan kurbanlarına Epstein’ın 580 milyon dolarlık mirasından yaklaşık 150 milyon dolar ödendi.

Ancak 2017 yılında Virginia Giuffre tarafından Ghislaine Maxwell’e karşı açılan bir hakaret davasının uzun süredir gizli tutulan belgelerinin yayınlanması, Bill Clinton ve Prens Andrew‘un ve kayıtlarda adı geçen bir dizi başka erkeği gündeme getirdi. 

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir