Bilim insanları 46.000 yıldır Sibirya permafrostunun derinliklerinde sıkışıp kalmış dişi bir yuvarlak solucan keşfetti. Yapılan çalışmalar sonucunda solucanı canlandıran bilim insanları, solucanın partenogenez adı verilen ve bir eşe ihtiyaç duymayan bir süreçle yavrulamaya başladığını gözlemledi. 46.000 yıldır uyuyan solucan uyandırıldı
Yapılan açıklamaya göre solucan binlerce yıl boyunca kriptobiyoz adı verilen bir tür uyku halindeydi. Hawaiʻi Üniversitesi’nin bildirdiğine göre, neredeyse sonsuza kadar sürebilen bu durumda, “üreme, gelişme ve onarım” da dahil olmak üzere tüm metabolik süreçler duraklıyor. PLOS Genetics dergisinde yayınlanan çalışmada, bilim insanları solucanın genomunu sıraladıktan sonra “tanımlanmamış bir türe” ait olduğunu bildirdi. Panagrolaimus kolymaensis adını verdikleri bu yeni tür şimdiye kadar bilinen en uzun süre uykuda kalma yeteneğine sahip. 
Bilim insanları bu solucanın son 50.000 yıl içinde nesli tükendiği düşünülen bir türe ait olabileceğini söylüyor. Öte yandan bu solucan henüz kimsenin tanımlayamadığı, yaygın olarak görülen bir nematod da olabilir. Basın açıklamasına göre, solucanın tüm bu yıllar boyunca hayatta kalmış olması, bilim insanları için bir şok değil; zira burada incelenen solucan gibi mikroskobik organizmaların en zorlu koşullarda bile hayatta kalmak için biyolojik işlevlerini durdurabildiklerini yıllardır biliyorlar. PLOS Genetics makalesinde, “Bulgularımız, nematodların potansiyel olarak jeolojik zaman ölçeklerinde yaşamı askıya almalarına izin veren mekanizmalar geliştirdiğini göstermektedir” denildi. Bu çalışma, nematodlarda bildirilen en uzun kriptobiyoz süresini on binlerce yıl uzatıyor. Bu çalışma aynı zamanda çevredeki dalgalanmaların bir organizmanın kriptobiyotik durumda kalabileceği süreyi de belirlediğine işaret ediyor.
